Batı’nın dehşet planı: ‘Yaşlılara ve çocuklara ölüm’

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Sabah gazetesi muharriri Haşmet Babaoğlu, Lagarde’ın kelamlarından hareketle yakın tarihte yaşlı insanları öldürmek cürmünden yargılandıktan sonra hür bırakılan bir küme seri bayan katili hatırlattı…

SU TEDAVİSİ(!) UYGULAYAN “MELEK”

1983 yılıydı.

Waltraud Wagner, o sırada Viyana’da Lainz Hastanesi’nde çalışan 23 yaşında bir hemşire yardımcısıydı.
80 yaşındaki hastası “Acılarıma son ver” diye yalvardığında ona çok yüksek dozda morfin vermişti.
Kadıncağız öldü.

Wagner, ömür ve mevt üzerinde kelam sahibi olmaktan üzücü hâlde hoşlandığını fark etti.
“Su tedavisi” ismini verdiği (tedavi!!!) bir yol keşfetti. Yaşlı hastaların ciğerlerini suyla doldurarak öldürüyordu.
Kendini bir “melek” olarak görüyordu Wagner…

Acıya ve sefalete nokta koyduğunu düşünüyordu.
Sonunda ruhlarındaki ezikliği canilikle telafi edeceğini düşünen diğer meslektaşlar bulup bir takım kurdu.

“YAŞLILAR VE ÇOCUKLAR TOPUN AĞZINDA”

Bütün bunlar nereden çıktı, diyeceksiniz, biliyorum…
Birkaç gündür, global seçkinlerin dünyanın fazla nüfusunu sorun sayan görüşleri üzerinde çalışıyorum.
Umarım paranoyadır…

Ama geçen gün de yazmıştım ya; bilhassa yaşlılar ve çocuklar topun ağzında olacak galiba…
Yaşlılar dünyadan gönderilirse pek ses çıkmıyor, pandemide gördük…

Bir de daha üç dört yıl evvel AB Merkez Bankası Lideri Lagarde’ın, “Yaşlılar artık çok uzun yaşıyor, bu ekonomimiz için büyük problem” deyişi aklımdan hiç çıkmıyor.

“SİNİRLERİMİ BOZANLARI ÖLDÜRÜYORUM”

İşte bu araştırmalarım sırasında karşıma 1980’lerin meşhur “ölüm melekleri” olayı çıktı işte!
Wagner ve arkadaşları çarçabuk acıyarak öldürmekten “gıcık oldukları için” onları ortadan kaldırmaya geçmişlerdi.
Bir kere “ilahlık” taslamaya başladın mı, bu çizgi hiç şaşmaz…

Irene Leidolf (solda) ve Waltraud Wagner (en sağda), 1992’deki mahkeme temyizi öncesinde başlarını eğiyorlar.

Artık sadece gecenin bir vakti hemşireyi bağırarak çağırdı diye öldürülen hastalar vardı…

İlerde yakalandıklarında polisin “Kimleri öldürüyordunuz?” sorusuna içlerinden biri “Sinirlerimi bozanları” demişti.

“ÖLÜM MELEKLERİ” YİNE İŞE ALINMIŞ OLABİLİR Mİ?

“Ölüm melekleri” 2008’de yeterli hâlden tahliye edildiler.
Şimdi öteki kimliklerle yaşıyorlar.
Katliam cüreti ruhtan silinebilir mi, sanmıyorum.
Tecrübelerinden faydalanmak üzere küresel seçkinler tarafından işe alınmış olabilirler mi?