Geri adım yok! KKTC Cumhurbaşkanı Tatar: İzlenen yol yanlışsız ve haklıdır

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Türk Ajansı Kıbrıs’ın (TAK) KKTC Cumhurbaşkanlığından yapılan açıklamaya dayandırdığı haberine nazaran, Tatar, Kıbrıs konusunda ortaya konulan iki devletli tahlil siyasetini Kıbrıs Türk halkının çoğunluğunun ve Türkiye’nin desteklediğini belirtti.

Tatar, “Kıbrıs konusundaki yeni periyot politikalarımız doğrudur, haklıdır ve hiç kuşkusuz devam ettirilerek maksada ulaştırılacak pozisyondadır. Hal böyleyken kendilerinin baş karışıklığını, çelişkilerini bizim çelişkimiz varmış üzere yansıtmaya çalışanlar kusurludur.” tabirine yer verdi.

Kıbrıs’ta iki başka devlet olduğunu, iki devletin işbirliğinin sağlanması ve halklarının ilgilerini barış ve inanç içinde geliştirecek bir uzlaşıya varılması gerektiğini kaydeden Tatar, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres’in önerisi doğrultusunda 27-29 Nisan 2021’de Kıbrıslı taraflar ve garantör ülkeler Türkiye, Yunanistan ve İngiltere’nin iştirakleriyle İsviçre’nin Cenevre kentindeki gayriresmi “5+BM” Kıbrıs konferansını hatırlattı.

Bu görüşmede “eşit memleketler arası statüyü ve hâkim eşitliği garanti altına alan bir BM Güvenlik Kurulu Kararı alınması, ikili ilgiler, mülkiyet, güvenlik, hudut düzenlemeleri ve Avrupa Birliği (AB) ile ilgiler üzere mevzuların müzakerelerde ele alınması, tarafların birbirini tanıması, işbirliği yapması,” üzere hususların yer aldığı 6 husustan oluşan teklifine değinen Tatar, Guterres’in bahse ait tekliflerinin Güney Kıbrıs Rum İdaresi (GKRY) tarafından dikkate alınmadığını bildirdi.

Tatar, bunun üzerine, Temmuz 2022’de iki devletli tahlil temelinde GKRY ile çeşitli bahislerde işbirliği teklifleri içeren bir paket sunduğuna, GKRY’nin buna da olumlu yaklaşım göstermediğine işaret etti.

Daha sonra, Türkiye ve KKTC’nin, resmi müzakerelere başlanabilmesi için Ada’daki iki taraf ortasında ortak yer olup olmadığını saptamak üzere BM Genel Sekreteri’nin Şahsi Temsilcisi Maria Angela Holguin Cuellar’ın 6 aylığına misyon yapmasına onay verdiğini hatırlatan Tatar, müzakereler için ön kaidelerinin Kıbrıs Türk halkının hükümran eşit statüsünün kabulü olduğunu belirttiklerini, Holguin’in görüşlerini not ettiğini fakat bu tarafta bir ilerleme sağlanamadığını aktardı.

Cumhurbaşkanı Tatar, eylülün sonuna yanlışsız ABD’nin New York kentinde Kıbrıs konusunun bir kere daha gündeme geleceğini vurgulayarak, şunları kaydetti:

“Benim söylediklerim, önerdiklerim de Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın (Recep Tayyip) Erdoğan’ın 2022 ile 2023 yıllarında BM 77 ve 78’inci Genel Heyetlerinde Kıbrıs konusunda yaptığı davetlerle vurguladıkları ortadadır. Türkiye Büyük Millet Meclisinin 18 Temmuz 2024 tarihinde oy birliği ile yayımladığı Kıbrıs tezkeresi çok nettir. Ana vatan Türkiye, Ada’da iki farklı halk, iki farklı devlet bulunduğuna ve tahlilin anahtarının Kıbrıs Türk halkının hükümran eşitlik ve eşit milletlerarası statü haklarının tescil edilmesi olduğuna işaretle, memleketler arası topluma bir an evvel KKTC’nin tanınması daveti yapmaktadır.”

BM Güvenlik Kurulunu denetim eden ülkelerin kendi çıkarlarına karşıt olduğunu düşündükleri için Kıbrıs Türk halkının hâkim eşitliği ve eşit memleketler arası statüsünün tesciline yönelik bir adım atmamış olmamalarına da dikkati çeken Tatar, Ada’daki taraflar ortasındaki statü farkının giderilmesine katkıda bulunmamalarının, Kıbrıs sorunundaki düğümün çözülmesini engelleyen temel ögelerin başında geldiğini belirtti.

Tatar, şu sözleri kullandı:

“Bu yanlış tavırlarını New York görüşmelerinde bir kere daha kendilerine tabir edecek haklı konumumuzu ve tavrımızdaki kararlığı koruyacağımızı yeninden ortaya koyacağız. İzlenen yol gerçek ve haklıdır. Bundan zerre kadar kuşkumuz yoktur, münasebetiyle geri adım atılması, çelişkiye düşülmesi üzere bir durum olamaz. Asıl çelişki içinde olan, haksız ve yanlış savlar ileri süren, Rum tarafı ile ona şu yahut bu halde takviye verenlerdir. Birleşik Krallık Parlamentosunda da söz ettiğim üzere; Kıbrıs’ta iki farklı devlet vardır. Yapılması gereken bu sahiden hareketle iki devletin işbirliğini sağlamak, iki halkın birbirleri ile bağlarını barış ve itimat içinde geliştirecek formda bir uzlaşıya varmaktır.”