İsrail’den ‘cinnet’ saçan açıklamalar; 7 Ekim’den bugüne ne dediler?

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Birçok memleketler arası hukukçu Gazze ataklarının yanında İsrail’in yıllardır sistematik uyguladığı yerleşimci siyasetinin bizatihi savaş hatası olduğunu söz ediyor.

İsrail’in Gazze’de sivillere, sivil ögelere, hastanelere ve mülteci kamplarına yaptığı hücumlar dünya çapında protestolara neden olurken, İsrailli siyasetçiler ile ordu mensuplarının tehditkar ve insanlık dışı telaffuzları reaksiyon çekiyor.

Uluslararası hukuk uzmanları, bu telaffuzların savaş hatası olup olmadığını tartışırken, Memleketler arası Ceza Mahkemesinin (UCM) Gazze’de sürdürdüğü incelemenin nasıl sonuçlanacağı sorusu yanıtsız kalmaya devam ediyor.

NETANYAHU’DAN FİLİSTİNLİLERE “AMALEK” BENZETMESİ

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, yaptığı basın toplantısında, Yahudi kutsal kitabındaki anlatılarda yer alan Amalek kavmini Filistinlilere benzetti.

Bu anlatıya nazaran, İsrailoğullarının Amaleklere yönelik savaşta bayan, çocuk yahut yaşlı ayrımı gözetmeden her canlının öldürülmesi, kentlerin yok edilmesi tarafında sözler yer alıyor.

Netanyahu, buna atıfta bulunarak, “Kutsal kitabımız, Amalek’in size yaptığını hatırlamalısınız diyor. Biz hatırlıyoruz, savaşıyoruz. Gazze’de, Gazze’nin etrafında, İsrail’deki öbür tüm bölgelerdeki yavuz birliklerimiz ve savaşçılarımız bu Yahudi kahramanları zincirine katılıyor.” dedi.

Bu zincirin 3 bin yıl evvel başladığını belirten Netanyahu, “Kahraman birliklerimizin bir ana gayesi var, kana susamış düşmanı büsbütün yok etmek ve bu ülkedeki varlığımızı garanti altına almak.” tabirini kullandı.

GAZZELİLERİ ÖTEKİ ÜLKELERE GÖÇ ETTİRMEK

İsrail’in çok sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Facebook toplumsal medya platformunda reaksiyon çeken yazılı açıklama yayımladı.

“Gazzelilerin istekli olarak göç etmesi ve dünya ülkelerinin onları kabul etmesinin, Musevilerin ve Arapların acılarını bitirecek insani tahlil olduğunu” ileri süren Smotrich, “Gazzelilerin istekli olarak dünyanın dört bir yanındaki ülkelere tahliye edilmesine yönelik teşebbüsü memnuniyetle karşıladığını, bunun 75 yıldır süren mültecilik, yoksulluk ve tehlikelerin akabinde Gazze ve bölge sakinleri için hakikat insani tahlil olduğunu” savundu.

Smotrich, Gazze sakinlerinin birçoklarının 1948 mültecilerinin dördüncü ve beşinci nesli olduğunu, bu şahısların Gazze’de fakirlik içinde ve çok kalabalıklar halinde “rehin” tutulduğunu, İsrail devletini yıkma ve Yafa ile Hayfa üzere kentlere mültecileri geri döndürme isteğinin sembolü olduğunu tez ederek, “Gazze sakinlerinin İsrail devletine ve Musevilere karşı, içinde büyüdüğü ve öğrendiği ağır nefretin nedeninin bu olduğunu” ileri sürdü.

Gazze Şeridi’nin ekonomik ve siyasi olarak uzun mühlet bağımsız halde var olma talihi bulunmadığını söyleyen Smotrich, “Bu nedenle, İsrail devleti dahil olmak üzere memleketler arası toplumun cömert mali dayanağı ve yardımlarıyla, mültecilerin, sahiden onların uygunluğunu isteyen dünya ülkeleri tarafından kabul edilmesi, mülteci sorunu ile Museviler ve Arapların acılarına son verecek son verecek tek tahlildir.” tabirlerini kullandı.

“HAMAS’I DESTEKLEYEN HERKES YOK EDİLMELİ”

İsrail’in çok sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, “Kanal12” televizyonunda katıldığı programın bir kısmını X hesabından paylaştı.

Ben-Gvir, “Açık konuşmalıyız. Hamas yok edilmeli dediğimizde, müzik söyleyen, destekleyen, şeker dağıtan herkes, Hamas ve hepsi yok edilmeli.” halinde konuştu.

İsrail’de Yahudi üstünlükçü siyasetiyle tanınan Ben-Gvir, uzun müddettir tartışmalı figür olarak öne çıkıyor.

“İRLANDA’YA YAHUT ÇÖLE GÖÇ… NÜKLEER BOMBA TEHDİDİ”

İsrailli çok sağcı Miras Bakanı Amihai Eliyahu, katıldığı radyo programında, Gazze Şeridi’ndeki Filistinlilere yönelik tartışma yaratan kelamlara imza attı.

Filistin düşmanlığı ve çok sağcı görüşleriyle öne çıkan Otzma Yehudit (Yahudi Gücü) partisinden koalisyon hükümetinde yer alan Eliyahu, Gazze’nin yine işgal edilip bölgeye yasa dışı Yahudi yerleşim üniteleri inşa edilmesini talep ederek, “(Filistinliler) İrlanda’ya da çöllere de gidebilirler, Gazze’deki ‘canavarlar’ kendileri tahlil bulmalı.” dedi.

Eliyahu, sunucunun “Gazze’ye atom bombası atılmasına gerek olup olmadığı” sorusunu da cevaplayarak, “Bu (Gazze’ye nükleer bomba atılması) olasılıklardan biri.” sözünü kullandı.

Gelen yansıların akabinde, Eliyahu, X toplumsal medya platformunda yaptığı paylaşımda, atom bombasıyla ilgi açıklamasının “mecazi olduğunu” savundu.

İsrail Başbakanlık Basın Ofisinden yapılan yazılı açıklamada, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun, Eliyahu’yu kabine toplantılardan süresiz olarak uzaklaştırdığı belirtti.

SOYKIRIM DAVETİ: “GAZZE’DE TAŞ ÜSTÜNDE TAŞ BIRAKMAYIN”

İsrail’deki sağcı Zehut Partisinin kurucusu Moshe Feiglin, İsrail televizyonu Kanal 14’te katıldığı programda, Gazze’de “taş üstünde taş bırakılmaması” istikametinde davet yaparak “Gazze’nin Dresden’e dönmesi gerekiyor.” sözünü kullandı.

Feiglin, Al Jazeera kanalıyla yaptığı röportajda, İsrail’in imajını düzeltmeye değil “intikam almaya” muhtaçlık duyduklarını söyleyerek, “Tek tahlil var, Gazze’yi işgal etmeden evvel büsbütün yok etmek. Yok etmek derken, nükleer silah olmadan, Dresden’deki ve Hiroşima’daki üzere bir yok etmeden bahsediyorum.” dedi.

X toplumsal medya platformunda yaptığı paylaşımda, İsrail’in milyonlarca Yahudi’yi ağırlamaya hazırlanması gerektiğini kaydeden Feiglin, “Her ortamda Gazze bir an evvel yok edilmezse, bütün dünyadaki Musevilerin varoluşsal meşruiyetini kaybedecek ve durumu Kristallnacht (Kristal Gece) sonrasında dönecek.” diye konuştu.

“MASUM GAZZELİLER YOK”

Feiglin, X’teki farklı paylaşımında, 2. Dünya Savaşı’nda Almanya ve Japonya’ya saldırılmasına atıfta bulunarak “Hamas yok. Yalnızca Gazzeliler var. Tıpkı temiz Almanlar ve Japonlar olmadığı üzere, saf Gazzeliler de yok.” sözünü kullandı.

“GAZZE HİÇBİR İNSANIN VAR OLMAYACAĞI BİR YER”

İsrail Ordu Sözcülüğü ve İsrail ordusuna bağlı Filistin Topraklarındaki Hükümet Aktivitelerini Uyum Ünitesinin (COGAT) X hesabında yapılan paylaşımda, COGAT Lideri Tümgeneral Ghassan Alian, Gazzelilerin Hamas’tan korkmak yerine kutladıklarını belirterek, şunları kaydetti:

“Hayvanlara bu türlü davranılmalı. (Gazze’de) elektrik ve su olmayacak, yalnızca yıkım olacak. Cehennemi istediniz, cehennemi göreceksiniz.”

Eski İsrail Ulusal Güvenlik Kurulu Lideri emekli General Giora Eiland, Yediot Ahronot gazetesi için kaleme aldığı yazıda, İsrail’in Gazze’yi süreksiz yahut kalıcı olarak yaşanmayacak hale getirmekten diğer bahtı olmadığını belirterek, “Gazze’de insani kriz oluşturmak gayeye ulaşmak için gerekli bir sistem.” tabirine yer verdi.

Eiland, Ynetnews.com internet sitesinde yayımlanan görüş yazısında ise İsrail’in güvenliğinin sağlanması için öteki seçenek görmediğini vurgulayarak, “Gazze hiçbir insanın var olamayacağı bir yere dönüşecek.” değerlendirmesinde bulundu.

“İNSANLIK DIŞI HAYVANLAR”

İsrail’in eski Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Dan Gillerman da Skynews televizyonunda katıldığı programda, “Dünyanın Filistin halkına gösterdiği ve aslında bu yüzyılın gördüğü en makûs zulmü gerçekleştiren bu vahim insanlık dışı hayvanlara gösterdiği daima ilgi beni çok şaşırttı.” dedi.

LÜBNANLILARI TEHDİT ETTİ

İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, İsrail’in kuzeyindeki askeri üsse düzenlediği ziyarette, Lübnan hududundaki tansiyona ait değerlendirmelerde bulunarak, Hizbullah’ın Lübnan’ı mümkün bir savaşa sürüklediğini ve yanılgı yaptığını savundu.

İsrail hücumları nedeniyle Gazze’nin kuzeyinden tehcir edilen Filistinlileri örnek gösteren ve Lübnanlıların da birebir tabloyla karşı karşıya kalabileceğini ima eden Gallant, “Buradan Lübnan vatandaşlarına söylüyorum, Gazze’deki vatandaşların beyaz bayraklarla kıyı boyunca yürüdüğünü ve güneye gerçek ilerlediğini görüyorum.” diye konuştu.

Gallant, Lübnan halkına yönelik gözdağını sürdürerek, “Hizbullah bu çeşit kusurlar yaparsa bunun bedelini ödeyecek olanlar, öncelikle Lübnan vatandaşlarıdır. Gazze’de yaptığımızı Beyrut’ta da nasıl yapacağımızı biliyoruz.” tabirlerini kullandı.

“YAKIT GİRİŞİNE MÜSAADE VERİLMEYECEK”

İsrailli milletvekili Ariel Kallner, X’teki paylaşımında, Gazze’ye yakıt girişine müsaade verilmesine karşı çıkarak “Gazze’ye giren her damla yakıt erkek ve kız kardeşlerimizi yakanlar tarafından kullanılacak.” tabirine yer verdi.

“BIARKIN KÖYLERİ YANSIN”

Bir başka İsrail milletvekili Tally Gotliv, X’te yaptığı paylaşımda, Gazze’nin yok edilmesinin kendisi için moral olacağının altını çizerek “Bırakın köyleri yansın.” tabirini kullandı.

Gotliv, İsrail Silahlı Kuvvetlerinin “jest” olarak Gazze’ye insani yardım açtığını lakin Hamas’ın İsrail’e saldırdığını kaydetti.

“ACIMASIZCA BOMBALAYIN”

Başka bir paylaşımında Hamas’ın kendileriyle alay ettiğini belirten Gotliv, “Gazze’ye amansızca saldırmaya ve bunaltmaya devam edin. Bütün ve mutlak kuşatma. Hamas’ın ortadan kaldırılmasını fakat açlık, susuzluk ve tünellerdeki havasızlıkla tamamlayabiliriz.” sözlerini kullandı.

Gotliv, farklı bir paylaşımında hastanelerde Hamas mensuplarının kaldığı argümanında bulunarak “Böyle bir hastaneyi savaşta hiçbir ülke sağlam bırakmazdı. Hükümet üyeleri, bu sizin elinizde. Dehşete yer yok. Net bir tarih duyurun, hastanenin boşaltılmasını talep edin, akabinde bombalayın. Zalimce.” tabirlerine yer verdi.

“SAVAŞ HATALARINA DAVETİYE ÇIKARTILIYOR”

Eski İnsan Hakları İzleme Örgütü Yöneticisi Kenneth Roth, İsrail ve Gazze’de yaşananlarla ilgili 2,5 yıldır süren bir inceleme olduğunu ancak Milletlerarası Ceza Mahkemesi (UCM) Başsavcısı Kerim Han’ın görünürde ilerleme kaydetmediğini belirtti.

Roth, incelemenin seyrine dair yorumda bulunarak, “İnceleme, yalnızca Gazze’de yaşananları değil, yerleşimleri de içermeli zira Batı Şeria ve Doğu Kudüs’teki yerleşimlerin kendisi savaş kabahatidir. İşgalci kuvvetin, nüfusunu işgal edilmiş bölgeye aktarmasını yasaklayan Dördüncü Cenevre Mukavelesi’nin 49’uncu unsurunu ihlal ediyorlar.” dedi.

İsrail Savunma Bakanı Gallant’ın “Hayvanlara karşı savaşıyoruz” sözüne ait, bir savunma bakanının insanları canavarlaştırmasının “neredeyse savaş hatalarına davetiye” çıkarttığını söz etti.

Roth, İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog’un “Gazze’deki sivillerin Hamas’ın akınlarında haberinin olmadığı telaffuzunun yanlışsız olmadığını” savunmasını ve sivillerin Hamas’a karşı ayaklanmamalarını eleştirmesini “düpedüz naiflik” olarak nitelendirdi.

Roth ayrıyeten, Herzog’un “herkesin hatalı olduğu” ve “sivil ölümlerin kaygı verici olmadığı” bildirisini vermeye çalıştığını lisana getirdi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun Filistinlileri kastederek Amaleklere atıf yapmasına da değinen Roth, bunun katliam yapmanın olağanlaştırılması üzere bir manası olduğunu söyledi.

Roth, en üst seviye yetkililerden gelen bu iletileri eleştirerek, “Bunlar, en üst seviye yetkililerin verdiği çok huzursuz edici sinyaller ve biliyorsunuz, onlar işlenen savaş kabahatleri konusunda bir dereceye kadar komuta sorumluluğu gösteriyorlar. Umarım ki bu Memleketler arası Ceza Mahkemesi savcısının dikkate alacağı bir şeydir.” diye konuştu.

“İSRAİL HUKUK NEZDİNDE SORUMLUDUR”

Edinburgh Üniversitesi Hukuk Fakültesi kıdemli eğitmeni Dr. Michelle Burgis-Kasthala, İsrailli yetkililerin telaffuzlarının yeni olmadığının altını çizerek, “Bu fikirler, onlarca yıldır Filistin halkına, Gazze’ye, Batı Şeria’ya ve bir bütün olarak bölgeye yaklaşmanın çok güzel düşünülmüş, çok sistemli planlanmış yollarına dayanıyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Benzer telaffuzların daha evvel de sarf edildiğini lisana getiren Burgis-Kasthala, “Halihazırdaki Gazze çatışması bu niyetlerin ana akımda lisana getirilmesine imkan sağlıyor.” diye konuştu.

Burgis-Kasthala, nefret ve şiddet sözleri içeren açıklamaların, İsrail hükümetinin siyasetiyle kontağı olması yahut hükümetin bu tabirler aleyhinde harekete geçmemesi durumunda, İsrail’in hukuk nezdinde sorumlu tutulabileceğini söz etti.

BM Genel Heyeti tarafından Aralık 1948’de kabul edilen Soykırım Kabahatinin Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi’ne nazaran, devletlerin yalnızca soykırım yapmaması değil, birebir vakitte soykırım yapılması istikametinde konuşan bireyleri cezalandırması gerektiğine dikkati çeken Burgis-Kasthala, İsrail’in bu mevzuda büyük sorumluluk taşıdığını vurguladı.
AA