Sakız çiğneme alışkanlığı ağız sıhhatini koruyor

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Üsküdar Diş Hastanesi Periodontoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Kübra Güler, yiyecekler ve diş eti sıhhati ortasındaki alakayı kıymetlendirdi.

Diş etleri kılıf misyonu görüyor

Yiyecekler ve diş eti sıhhati ortasındaki münasebetin yiyeceklerin içeriğinden çok yapısıyla ilgili olduğunu tabir eden Periodontoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Kübra Güler, “Diş etleri dişleri çepeçevre sararak alttaki kemiği mekanik etkenlerden koruyan bir kılıf misyonu görür. Bu kılıfın her daim tesirli çalışması ve misyonunu tam manasıyla yerine getirebilmesi için daima talim yapması gerekir. Burada bahsedilen talim, diş etlerinin sert besinler ile müsabakasıdır.” dedi.

Diş etleri çok da güzel çalışmıyor

Günümüz gastronomisinin daha fazla yumuşak ve kolay tüketilebilen besinlere evrildiğini kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Kübra Güler, şöyle devam etti: “Abur cuburlar, fast food dediğimiz hazır ve kolay besinler daima süratli ve lezzetli bir tüketimi hedefliyor. Münasebetiyle ağız; dişler, diş etleri ve eklem olarak bütünsel düşünüldüğünde, çok da güzel çalışmıyor, zira açıkçası çok iş verilmiyor. Ön dişlerimiz ısırmak ve koparmak, art dişlerimiz ise parçalamak misyonunu üstlenirler. Yumuşak besinler tüketildiğinde bu misyon çok kolaylaşıyor ve layıkıyla yapılamıyor. Münasebetiyle diş ve diş etlerimizi etkin tutabilmek ismine daha çok pişmemiş ve bütün besinlere yönelmemiz gerekiyor. Pişmeden tüketilebilen meyve, zerzevat ve kuruyemişler günlük besin rutinimizde yer alması gereken besinlerdir. Bu tıp sert besinlerin ön dişlerle ısırılması ve art dişlerle çiğnenmesi hem dişlerin fizyolojik olarak temizlenmesi hem de mekanik etkenlere maruz kalması sebebiyle güçlenmesi manasına gelir.”

20 yaş dişleri neden çekiliyor?

Dr. Öğr. Üyesi Kübra Güler, 20 yaş dişleri konusuna da değinerek, şöyle devam etti: “Günümüzde 20 yaş dişlerinin çekimi çok rutin bir prosedür halini aldı. Aslında bu dişlerimiz insanlık tarihinden beri vardı ve 18 yaş civarında ağızdaki yerlerini alırdı. Bunun günümüzde gerçekleşmemesiyle ve bu dişlerin ağızdaki yer darlığından ötürü çekilmek zorunda kalmasıyla ilgili en geçerli teori artık sert besinlerin tüketilmemesidir. Sert besinler diş ortalarında aşınmalar sağlayarak ve kas gelişimini uyararak bu boşlukları kapatmak üzere dişlerin öne yanlışsız hareketine sebep olmakta, böylelikle 20 yaş dişi dediğimiz 3. büyük azı dişlerinin en artlarda çıkabilecekleri alanları oluşturmaktaydı. Günümüzdeki diyet alışkanlığının yumuşak ve pişmiş besinlere kayması sebebiyle dişler ortasında bu aşınmalar oluşamıyor ve dişler birinci sürdükleri durumlarında kaldıkları için 20 yaş dişlerine sürebilecekleri yer sağlanamıyor.”

Şeker tüketiminin diş etlerine bilinen bir tesiri yok

Tükettiğimiz yiyeceklerin çok şeker içermesi konusuna da işaret eden Dr. Öğr. Üyesi Kübra Güler, “Şeker tüketiminin diş etlerine bilinen bir tesiri yoktur, ama ağızdaki mikroorganizmalar şekeri çok kolay fermente edebildiği için ağızdaki hastalık yapan mikroorganizma sayısının artışına ve mikroorganizma istikrarının bozulmasına sebep oluyor. Hasebiyle halihazırda olan bir diş eti hastalığının şiddetini artırabiliyor.” dedi.

Sakız ağız sıhhatini koruyor mu?

Dr. Öğr. Üyesi Kübra Güler, sakız konusuna da değinerek, “Sakız, ağız sıhhatini müdafaası açısından aktifliği çalışmalar ile kanıtlanmış tek besindir denebilir. Hem çiğnenmesi ile mekanik paklık sağlar hem de içeriğindeki ksilitol bakteri çoğalmasını önleyici tesire sahiptir. Bu açıdan sakız çiğnenmesi günlük rutinimiz haline gelebilir ve tek bir konu dışında tavsiye edilir. Şiddetli diş sıkması, gıcırdatması olan hastalarımızda eklem sorunları de görülebilmektedir. Eklemde ağrı, ses, eklem çıkması üzere sorunları olan bireylerin sakız çiğnemesi tavsiye edilmez. Bu durumlar tedavi edilip, eklem olağan haline döndükten sonra çiğneyebilirler.”